18 Haziran 2016 Cumartesi

Aylaklık Üzerine


                 Hayatımın her gününde ki koşturmaca, iş, yemek, temizlik ,uyku rutininde olmak beni tembelliği ya da aylaklığı özlemekten alıkoymuyor. Yapı olarak düzenci, iş bitirici ve mükemmelliyetçi olduğumdan bunlardan uzak gibiyimdir. Ama öz de aylak bir insanımdır. Hiç birşeyi umursamam; iş hayatım olması gerektiği gibidir, yapılması gerekeni yaparım ama fazlası bana göre değil. Bu yüzden burada yaşananlar fazla üzmez. 
Aile ve sosyal yaşantımda felsefem aynıdır; Yaşadığın saatlerin tadını çıkar. Ah bir de evhamlarım, fobilerim olmasa tam bir aylak olurdum.
             Yusuf Atılgan'ın   Aylak Adam'ı bilmeyen yok. Geçenler de tekrar okduğum kitapta;
             ''  İş avutur derdi babası. O böyle avuntu istemiyordu. Bir örnek yazılar yazmak, bir örnek dersler vermek, bir örnek çekiç sallamaktı onların iş dedikleri. Kornasını ötekilerden farklı öttüren bir şoför, çekicini başka ahenkle sallayan bir demirci bile ikinci gün kendi kendini tekrar ediyordu. Yaşamın amacı alışkanlıktı, rahatlıktı. Çoğunluk çabadan yenilikten korkuyordu. Ne kolaydı onlara uymak
             
       

               Hayatın tekdüzeliği amaç aslında. Sıkılıp duruyoruz belki böyle olmasından ama olması da gereken bu. Sıkıcı olmasın diye bunca seyahata çıkıyoruz, yeni insanlarla tanışıyoruz , hobiler buluyoruz. Devamlı bir çırpınış ama gereksiz bence. İşte yeniden yaz geldi, okullar tatil. Sonra bir bakmışsın tekrar işbaşı tekrar tatili bekleme. Belki zamanla insan bu sıralamanın tekdüzeliğini kabul ederse daha mutlu olacak. Oblomov tarzı hayat sürmek isterim çoğu zaman. Onun hayatı bilgece kabullenişi ve sonunda parmağını bile kıpırdatmamaya varan kabulleniş. Oblomov için hayat iki bölüm. İlkinde iş, sıkıntı diğerinde sakin, sessiz ve huzurlu günler vardır. İkisi bir araya gelemeyecek zıt kutuplar gibidir. Oblomov “zamanla artık hayattan bir şey beklemez olur. Yaşamı  varolmayı ve zamanı önemsemez, kendini ve değerini anlatabilmekten umudunu keser. Gerçeği, olması gerekenleri umursamayıp ideali ister. 
             Niye yazdım bunları, tatile girdiğim şu günlerde Oblomov gibi hissediyorum kendimi. Aylak günler beni bekler ne güzel..











1 yorum:

Nisan Cuması

                        '' Dün bildik bir rüzgar esiyordu. Daha önce karşılaştığım bir rüzgar. Dışarıda mevsimsiz bir ilkbahar. Kara...