2 Nisan 2012 Pazartesi

ÜÇ KADIN : Musil ve Altman

                          '' Bir  dönem  gelir,  hayat  sanki  devam etmekte  tereddüt ediyormuş  ya da akışını  değiştirmek istiyormuş gibi  belirgin biçimde   yavaşlar.  Böyle  bir  dönemde  insanın  başına  kolayca  bir  felaket  gelebilir. ''

                           Diye  başlıyor  Robert  Musil'in   Üç Kadın  adlı kitabı..Köylü kadını Grigia,  aristokrat portekizli kadın  ve  tezgâhtar  kız  Tonka.. hem bildik,  hem yabancı.. Bilinmeyen ötekileri anlamak için, içsel gerçekliğe yolu  olanlar.
                          Uzun  zamandır  kitap  okuyamıyordum.  Üstelik  geçen  hafta  yaşadığım  kasabada  Kütüphaneler  Haftası  kapsamında  bana  ödül  verdiler  :)    Ne  ödülü  derseniz,   buradaki  en çok  kitap  okuyan  kişiymişim. Benim için  şaşırtıcı  oldu  çünkü  kütüphaneden birkaç aydır  kitap alıyorum. Demek  okuyan  yokmuş. Zaten  kütüphane de ki  memur,  okuyan  kesimin  genelde  bayanlar olduğunu  söylüyor. Neyse  konuyu da  çok  dağıttım.  Yine  gidip Musil'in  Üç  Kadın  kitabını  aldım.
                        Robert  Musil  daha  önce  hiç  okumamıştım. Asıl  Niteliksiz  Adam   okumak  istediğim.  Robert Musil,   Modernist edebiyatın en önemli isimlerinden biridir.   Ancak dil konusunda çağdaşlarından    –özellikle Joyce ve Woolf’tan-    farklı bir yol izlemiştir.   “Üslup, be­nim için bir düşüncenin  tam  olarak  işlenişidir...”   diyen Musil’in bu romanındaki üslubu için görkemli sözcüğünü kullanmak mübalağa sayılmamalıdır...

                                                                   



                                        Aynı  adı  taşıyan  ama  film  olan  Üç  Kadın 'dan da  bahsetmek  istiyorum.  Bu  Altman'ın   Üç  Kadını  bu sefer.. Robert  Altmanın'ın yazıp yönettiği, aynı zamanda da yapımcılığını üstlendiği filmin başlıca rollerinde Shelly  Duvall,  Sissy  Spacek, Janice  Rule ve   Robert  Fortuer  oynamışlardır..
                                       Mesleğe belgesel film çekerek başlamış ve uzun yıllar boyunca da televizyonda çalıştıktan sonra sinemaya geçmiş olan Robert Altman, Kaliforniya'nın çöller bölgesinde yaşlılara hizmet veren bir kaplıca tedavi merkezi çevresinde geçen bu filminde üç kadının derinlemesine işlenmiş bir portresini çizer. Kadınların dünyasını irdelediği filminde aynı işyerinde çalışan iki genç kadının, ev sahiplerinin dul kalan karısını da yanlarına alarak birlikte aynı apartman dairesinde yaşamaya başlamalarını ve sonrasında geçirdikleri değişimi anlatmaktadır. Film bir bakıma ABD'nin diğer bölgelerine fazla da benzemeyen Kaliforniya yaşam tarzı üzerine bir inceleme olarak da okunabilir.


                                     3 Women


                             Robert Altman, bu filmi çekerken Bergman'ın Persona'sının en büyük esin kaynağı olduğunu belirtmiştir.  


                              
                              

                               Godard'ın Fransız sineması için yaptığını, Altman'ın Amerikan sineması için yaptığını iddia etmek mümkün. Klasik ve başı sonu belli öyküler anlatmaktan itina ile uzak durur. En önemli özelliklerinden birisi, Amerikan sinemasının en bilindik özelliği olan, seyirciye 'katharsis duygusu yaşatma' dan tamamen uzak olmasıdır. Seyirciye klasik şablondan uzak ve kolaylıkla özdeşleşemeyeceği karakterler sunan Altman, aslında öykülerini çok sayıda karakter arasında kurduğu filmlerinde, Amerikan sinemasının alışılageldik kodlarını tamamen yapıbozuma uğratır.



                               

                           Robert Altman'ın genel şablonunu tamamen gördüğü bir rüyadan aldığını söylediği ve kadınların dünyasına ilk ve son defa bu kadar direkt olarak girdiği filmi 3 Women / Üç Kadın, üzerinden 30 yıldan fazla süre geçmesine rağmen bugün tazeliğinden hiçbir şey kaybetmemiş bir film.  Sinemaseverlerin, diğer çoğu Altman filmine göre hayli az bilinen bu klasiği görmelerinde büyük fayda var...


                                               

4 yorum:

  1. şu sıra ben de roman okuyamıyorum sanat tarihi okumaktan fenalık geldi diyebilirim bütün planlarımı yaz için yapıyorum artık ;)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. romanlar beni dinlendiriyor. aralara roman serpiştirmen belki sana da iyi gelir. ben de bizim buradaki kitap fuarını bekliyorum dört gözle..

      Sil
  2. hemen izlenecekler listeme ekliyorum!

    YanıtlaSil

Cuma Geldi

                                   Evet cuma geldi, yorgunluk da geldi hatta günlerdir süren baş ağrılarım da geldi. Bu hafta oldukça olums...